ATSO Aralık ayı meclisi, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. ATSO’nun 2023 yılı son meclisinde değerlendirmelerde bulunan ATSO Başkanı Ali Bahar, Korkuteli OSB’de gelinen son noktada mevcut kapasitenin dört katı kadar yatırım ve tahsis başvurusu aldıklarını açıkladı. Bahar, “Bu ilgi ve talep Korkuteli OSB’yi mermer ihtisas OSB’den karma OSB’ye dönüştürmenin ne kadar doğru bir karar olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Tahsis prensipleri, birim fiyatları, uzun vadeli tahsis ödeme planları, tahmini yatırım bütçesi ve gelir-gider bütçesi netleşti. Tahsis talebi yapan firmalar ile ön tahsis protokolü üzerinden görüşmelere başlandı” dedi.
Trafik sorunu OBS’de kadın istihdamını düşürüyor
Ali Bahar, geçtiğimiz günlerde Organize Sanayici İşdamları Derneği (OSİAD) ile yapılan toplantıda gündeme gelen trafik sorunu ve buna bağlı kadın istihdamında düşüş yaşandığını açıkladı. Bahar, “Her geçen gün yoğunlaşan trafik nedeniyle, Antalya OSB’deki kadın istihdamında ciddi düşüşler yaşandığı, gerek mesai başlangıcı ve gerekse bitiminde yaşanan verim kaybı, insani yaşam koşullarının trafik nedeniyle ortadan kalkması, konuşulan en önemli, çarpıcı ve dikkat çekici konuların başındaydı. Antalya’daki araç sayısı Türkiye ortalamasından çok daha hızlı bir biçimde artıyor. 1994’te 200, 2005’te 500 bin olan Antalya’daki araç sayısı, 2017’de 1 milyonu aştı. Bugün ise Antalya’ya kayıtlı 1,4 milyon araç var. İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Türkiye’deki en fazla araç Antalya’da” dedi.
Trafik sorununun çözülmesi gerekiyor
Türkiye’deki her 20 araçtan birinin Antalya yollarında olduğunu belirten Bahar, “Yollarımızı ve otoparklarımızı dikkate aldığımızda bu çok yüksek bir oran. Türkiye genelinde 1000 kişi başına 332 araç düşerken, bu oran Antalya’da 532. Nüfusa oranladığımızda Muğla ve Burdur’dan sonra araç yoğunluğunun en yüksek olduğu il yine biziz. Antalya doğal nüfus artışının yanında her yıl yurtiçinden ve dışından 30-40 bin kişilik göç alıyor. Diğer yandan artan turist sayısı nedeniyle otobüs, minibüs, kamyon, panelvan, karavan ve binek araç talebi yükseliyor. Ancak bu güzel şehrin yaşanabilirliğini korumak için, hava kirliliğini engellemek için, trafik sorununun çözülmesi gerekiyor. Önümüzdeki belediye seçimleri tamamlandıktan sonra, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden en büyük beklentimizin bu olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Asgari ücret değerlendirmesi
Bugünlerde önemle takip edilen bir konunun asgari ücret olduğunu söyleyen ATSO Başkanı Bahar, yeni asgari ücret ile ocak ayında hemen her tür mal ve hizmette fiyat artışları yaşanacağını söyledi. Bahar, “Ancak bu kez, enflasyonu besleyen üç ana damar olan ücret artışı, kur artışı ve reel talep artışından son iki damar, kısmen kontrol altına alınmış durumda. Bu nedenle önümüzdeki aylarda sadece ücretler kanalından enflasyona güçlü etki gelecek. Bu yıl ara zam olmayacağı daha önce açıklandı. Bu nedenle 2024’ün temmuz ayından itibaren enflasyonda hızlı gerileme göreceğiz. Bu açıdan biz asgari ücrette yılda bir kez artış yapılmasını destekliyoruz. Tabi işin bir de küresel rekabet boyutu var. Şimdi asgari ücrete yüzde 40 zam gelirse, işverene maliyet dolar bazında 800 dolara yaklaşmış olacak ki; bu şimdiye dek şahsen benim gördüğüm en yüksek dolar bazlı maliyet olacak. Tekstil, hazır giyim, mobilya gibi sektörlerimizin dış ticareti, hem ihracat hem ithalat boyutunda bundan olumsuz etkilenecek. Asgari ücret düzeyi maalesef bu sektörlerde kayıt dışılığı da artırabilir” dedi.
Kdv Çağrısı
TBMM’de görüşülen torba kanun çalışması olduğunu belirten Ali Bahar, bu düzenlemeyle firmalara hem kendileri tarafından tevkif edilen hem de kendilerinden tevkif edilen KDV’den dolayı bir sorumluluk getirildiğine dikkat çekti. Bahar şu çağrıda bulundu:
“Ancak burada vadeli satışların göz ardı edilmesi gibi bir durum söz konusu. Eğer endişelerimiz doğruysa, vadeli satışlarda, KDV tutarının tevkif edilen kısmının, 90 gün beklenmeden tahsil edilmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor. Firmalar büyük bir finans yükü altına girdikleri gibi, hem kendileri tarafından tevkif edilen KDV’den, hem de kendilerinden tevkif edilen KDV’den sorumlu oluyor. Bu hatadan bir an önce dönülmesini bekliyoruz. Maalesef burada büyük bir hakkaniyetsizlik oluşacak. Finansın bu kadar pahalı ve zor bulunduğu bir konumda, böyle bir yük, taşınması çok zor bir yüktür. Biz her zaman, görüşlerimizi, katkılarımızı, yüksek sesle ama yapıcı bir dille gündeme getiriyoruz. Ve bunu kanun yapıcıya, yani devletimize sahadan bilgilendirme ve yardım, üyelerimize ve ekonomimize de bir katma değer olarak değerlendiriyoruz.”