Avrupa ile Ülkemiz arasında insana bakış açısında uçurumlar var.Avrupa bugün, en güçsüz ve yardıma muhtaç bireyini unutmadan bir uygarlık kurmuştur. AB sürecinde büyük değişim yaşayan ülkemiz de, toplum devlet ve yerel yönetimlerin engelliler yokmuş gibi hareket ettiğini kabul etmeliyiz…
Engellilerin evinden çıkmayı başardığını kabul etsek bile, kapının önünde başlayan eziyet, arkadaşlarımızı kendisi için yapacağı mücadeleden bile geri çevirmektedir. Her gün sokakta kaç engelliyi görebiliyorsunuz?
Yarın engelli olmayacağımızdan pek emin tasarlanmış bir ülke de yaşamaktayız. Ülkemiz de yaşayan engelli bireyler sizce de yaşadıkları yaşam şartları ile olağanüstü saygıyı hak etmiyorlar mı? “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan edilen 3 Aralık, tüm dünyada engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek amacı ile belirlenmiş bir gündür. Bu gün umarız ki geçmiş yıllarda yapıldığı gibi yerel yönetimler engelliler için yemek, gezi ve konser gibi kutlamalar düzenlemez,ve yine umuyoruz ki ünlüler (siyaset, sanatçı, futbolcu vb..) kişiler tekerlekli sandalyeye oturup empati yapmaya kalkışmaz en önemlisi de basın, otobüse binemiyorlar mizanseniyle bu günü haber yapmazlar.
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi kaldırım yükseklikleri ile ters orantılıdır. Diye bir söz vardır. Hemen yanıbaşınızdaki kaldırımlara baktığınızda gelişmişlik düzeyimizin farkına varabilirsiniz. İller, ilçeler ve mahalleler, arasında farklar var elbette, kimi yerlerde kaldırım yok, kimi yerlerdeyse yarım metre sadece kaldırımlar mı? okullar, parklar, hastaneler, adliyeler… neredeyse kamu binalarının hepsi engellilerin, yaşlıların, bebek arabası kullanan annelerin ulaşımına uygun değil.
Yaklaşık 8,5 milyon engelli insanın yaşadığı ülkemizde, “neden onları göremiyoruz?” sorusunun cevabı işte bu bakış açısında gizli.
Kaldırım yaparken rampa , üst geçit yaparken asansör yapılmıyorsa bu unutkanlıktan değil, toplumun bir kesiminin yok sayıldığından, bütüncül bakış açısının gelişmediğindendir.
“Belki bir gün benim de başıma gelir” , “Herkes bir gün engelli olabilir” düşüncesi ile değil, her insanın ulaşım ve eğitim hakkının olması düşüncesi ile bu günü anmanızı tüm kamuoyundan rica ediyoruz.