Dengeli beslenme bağışıklığı ayakta tutmak için olmazsa olmaz. Koronavirüs, bağışıklığı güçlü olan kişilerde görülse bile bu kişiler hastalığı ayakta atlatıyor. Beslenme düzeniyle Covid-19 dahil tüm hastalıkları alt etmek daha kolay.
Özel Karatekin Hastanesi Diyetisyeni Berna Beyza Baş, ‘’Covid-19’un bağışıklık sisteminin gücü ile yakından ilgili olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bağışıklığı ayakta tutmak için ise en sağlıklı yol beslenme düzeninden geçmektedir’’ dedi.
Diyetisyen Baş, ‘’Covid-19 vaka sayıları her geçen gün artmakta, bu sebeple özellikle test sonucu pozitif çıkan kişilerin beslenme düzeninde dikkat etmesi gereken kurallar her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle son dönemde bu konunun önemi Sağlık Bakanlığımız tarafından da altı çizilerek desteklenmektedir.” diyerek bağışıklık sisteminin önemine dikkat çekti.
Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan vitaminlere değinen Baş, şu önerilerde bulundu:
*A ve C vitamini içeren antioksidan yönünden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz, biber gibi sebzelerin yanı sıra kış meyveleri olan portakal, mandalina, greyfurt gibi meyveleri tüketmek de bu dönem için oldukça önemlidir.
*E vitamini içeren; mevsimine uygun, 3 porsiyon sebze, 15-20(30 gr) adet fındık, badem veya 5-6(30 gr) adet ceviz günlük olarak tüketilmelidir.
*Haftada 2-3 defa ise kuru baklagil(mercimek, kuru fasulye, nohut) tüketilmelidir.
*D vitamini; yağlı balıklar, yumurta, karaciğer, yulaf gibi gıdalar tüketilmelidir. D vitamini omega 3, kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içermektedir.
*Ayrıca tam sezonuna girdiğimiz şu dönemde haftada 2-3 defa balık tüketilmi önemlidir.
*Bunları söylerken, tabiki tek besin çeşidi odaklı kalmayıp, tüm besin öğelerini içeren diyetler tercih etmeliyiz. Mümkün olduğunca doğal içerikler tüketmeliyiz.
*Su, hayatımızın her döneminde olduğu gibi bu dönemde de bizim için oldukça önemlidir. Günde en az 2,5 litre su kesinlikle tüketilmelidir. Hastalıklarla savaşan bedenlerimizin toksinleri atması oldukça önemlidir.
*Probiyotik ve prebiyotiğin de bağışıklığımızda yeri büyüktür. Probiyotikler, belirli gıdalarda veya takviyede bulunan canlı bakterilerdir. Sağlığınıza çok sayıda fayda sağlamaktadırlar. Tarhana, kefir, yoğurt, ayran, şalgam, turşu gibi besinler probiyotik içeren besinlerdir. Prebiyotikler ise insanların sindiremediği karbonhidrat türlerinden (çoğunlukla lif) oluşur. Barsağımızdaki faydalı bakteriler bu lif ile beslenmektedir. Sebzeler, soğan, sarımsak, yer elması, bamya, kereviz, fasulye, üzüm gibi besinler de prebiyotik içermektedir.
*Bu dönemde yapılacak en büyük hatalar ise karbonhidrat kaynaklarını sıklıkla tüketmektir. Örneğin, şeker, şerbet içeren gıdalar, ağır yemekler, paketli gıdalar, fast food, fazla ekmek tüketimi ve alkol–sigara kullanımından kaçınmalıyız.
*Sağlıklı beslenmeye ek olarak, ev içerisindeki hareketlerimizi arttırmalıyız, yeterli uykuyu almak ve stresi azaltmakta bağışıklığımız için oldukça önemli etmenlerdendir.