Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 9. Zirvesi için gittiği Özbekistan’dan dönüş yolunda önemli açıklamalarda bulundu.
KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olarak katılmasına ilişkin, “Bunu tanıma olarak değerlendirirsek yanlış olur. Tanımanın birçok özellikleri, hassasiyeti var. Önce bir alt yapı çalışmasını başlatmamız, sonra da dünya genelinde Kuzey Kıbrıs’ı bir devlet olarak dünyaya tanıtma konusunda adeta bir sarmal oluşturmamız” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları özetle şöyle:
ORTAK ÜNİVERSİTESİ:
(Türk Devletleri Teşkilâtı) TDT kendisini başarılı bir iş birliği platformu olarak ispatlamış bulunuyor; bölgesinde ve dünyada ağırlığı artıyor. Bugün, atılan adımların neticesi olarak şahsıma Türk Dünyası Ali Nişanı’nı takdim ettiler. Ayrıca Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı’yla taltif olmak bizim için çok farklı, çok anlamlıydı. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Özbekistan-Türkiye ortak üniversitesini Taşkent’te kurmak suretiyle İmam Buhari Fakültesi veya enstitüsü gibi bir adımı da inşallah burada birlikte atacağız.
FETÖ İLE MÜCADELE:
(Orta Asya’daki bazı ülkelerdeki FETÖ varlığı)‘Biz bunları temizledik, temizliyoruz’ diyorlar. Kırgızistan Özbekistan Kazakistan’la yine konuştuk. Dedik ki ‘Sizler yok diyorsunuz ama bizdeki istihbarat bilgilerinde ne yazık ki hâlâ sizin devlet kademelerinde bile bunların olduğunun bilgileri bize geliyor. O zaman benim size söyleyeceğim tek şey var; istihbarat dairenizi bizim istihbarat başkanlığımızla bir araya getirelim, müşterek olarak çalışsınlar, eğer hakikaten temizlenmişse mesele yok, siz de rahat edersiniz biz de rahat ederiz.’
BIDEN SAKLIYOR:
Liderlerden biri şunu söyledi; ‘Siz bu işin üzerinde bu kadar dururken bu FETÖ’nün ne olduğunu hâlâ bilmiyordum.’ ‘İşte sizin bu noktadaki bilgi kaynaklarınız maalesef size yanlış bilgi aktarıyor. Onun için de bu alçakların, namussuzların ne olduğunu anlayamıyorsunuz. 15 Temmuz hadisesinde 252 canımız şehit oldu, 2 bini aşkın vatandaşımız yaralandı. Meclisimizi bunlar bombaladılar. Eğer zaman yarışında isabet ettirebilseydiler bugün belki ben de olmayacaktım’ dedim. Şu anda bunlara başta Yunanistan sahip çıkıyor. Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Danimarka’da, İngiltere’de, Amerika’da yaşıyorlar ve bu adamı Amerika saklıyor. Biden saklıyor. Kendilerine Pensilvanya’da devasa bir kâşâne verdiler, orada yaşıyor. Bana terörün merkezi neresi diye sorarsanız; işte ben size şu anda bunu söylerim.
SINIRSIZ SALDIRIYORLAR:
(Putin’in G20 Zirvesi’ne katılmayacağını açıklaması) Kendisiyle son görüşmemde Endonezya’ya gelmesinin isabetli olabileceği kanaatinde olduğumu söylemiştim. ‘Ben değerlendirmemi yapayım, ona göre haber veririm’ demişti. Sonra Dışişleri Bakanının gelmesine karar vermişler. Bu 2-3 gün içerisinde eğer bir irtibatım olabilirse neler düşündüğünü; ne gibi adımlar atacaklarını; diyaloğun barışa dönüştürülmesi noktasında adımlarının ne olabileceğini kendisiyle konuşma imkânı bulabilirim. Zirveye katılmama konusunda bir değerlendirmeye girmek hem kendisine hem ekibine saygısızlık olur. Rusya sıradan bir devlet değil, güçlü bir devlet. Başta Amerika olmak üzere Batı, Rusya’ya adeta sınırsız saldırıyor. Bütün bunların karşısında da Rusya bir direnç ortaya koyuyor. Biz de acaba nasıl olur da buradan bir barış koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Burada sadece Sayın Putin’in kanaatleri yetmez. Zelenskiy ile de görüşerek onların da kanaatini alacağız. Bu arabuluculuk bizi bir barışa taşır mı, bunu görmenin yollarını arayacağız. Ama şimdilik bizim için en önemlisi bu tahıl koridorunu ciddi manada işletmek. Amonyak, gübre aynı şekilde.
TAHIL KORİDORU:
(19 Kasım’da süresi dolacak Tahıl Koridoru Anlaşması’na ilişkin süre önerisi ne olacak?) Süre tahdidi koymak bana göre yanlış olur. Biz kendilerine bu işi ne kadar uzun tutarlarsa o kadar isabetli olacağını belirttik. Öte yandan bu işin sınırını iyi çizmemiz, üzerinde iyi çalışmamız lazım. Yani Putin’in söylediği gibi, Afrika ülkeleri adıyla bu adım atılabilir. Afrika’yı bir tarafa koyup Avrupa’ya göndermek adil bir yaklaşım olmaz. Avrupa ülkelerine gidiş de onun (Putin’in) bu konudaki yaklaşımını olumsuz etkiledi.
BM KONUŞMASI:
(KKTC’nin TDT’na gözlemci üye olarak katılması) Bunu tanıma olarak değerlendirirsek yanlış olur. Tanımanın birçok özellikleri, hassasiyeti var. İlk teşekkürü Cumhurbaşkanından aldık. BM Genel Kurulu’nda yaptığımız konuşma demek ki ses verdi. Bizim önce bir alt yapı çalışmasını başlatmamız lazım, sonra da dünya genelinde KKTC’yi bir devlet olarak tanıtma konusunda bir sarmal oluşturmamız ve dünyayı kuşatmamız lazım. Bu Kosova olayında mesela oldu. Fakat Kuzey Kıbrıs olayı daha zor. Ama elimizden geleni yapacağız. İşin üzerine üzerine gideceğiz. İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs’ı dünyaya tanıtma imkânı bulacağız.
ZOR SABREDİYORUZ:
(Türkiye Yüzyılı) Ekonomide Türkiye’nin dünyada ilk 10 içerisinde yer alması konusunda önümüzdeki engeller yavaş yavaş kayboluyor. Merkez Bankası’nda döviz rezervimiz 115-120 milyar dolar civarında dolaşıyor. Yani öyle Bay Kemal’in ifade ettiği gibi sıkıntı söz konusu değil. İyi bir konumdayız. Kurusıkı atıyor. Adamın ekonomiden hiç haberi yok. Diyor ki, ‘Varlık barışı 9 kez yenilendi.’ 19 kez de yenilenir. Ülkeyi kim yönetiyorsa varlık barışının ömrünü uzatmak veya kısaltmak onun elindedir. Gerekirse gene uzatırız. Ama anlamıyor adam; ‘Bu varlık barışından gelen para nereden geldi’ diye gösteriyor; ‘Esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığından’ diyor. Hakaret ettiği bakanım çıktı ve kendisine ağır bir ifadeyle ‘Sen bunu ispat edemezsen namertsin’ dedi. Hadi çık ispat et. Var mı elinde bir delilin? Sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Daha ileri konuşmayayım, zor sabrediyoruz. .
ALTI KİŞİ YETMİYOR:
(TV5’in FETÖ firarisi Hakan Şükür’ü canlı yayında konuk etmesi) Değerlendirmeye gerek yok. Demek ki masada altı kişi yetmiyor. Yedi, sekiz falan arıyor olabilirler.
YALAN SÖYLÜYOR:
TOGG fabrikasındaki üretim bütünüyle robotik. ‘Bunlar İtalya’da üretiliyor’ dediler. Yani bu kadar da ahlâksızlar. Biz bu robotik sistemi yurt dışından alamaz mıyız? Bunun yanında bu robotik sistemler belki kısa bir süre sonra ülkemde de üretilir hale gelecek. Bay Kemal de bir kere gitmiş oraya galiba ama buna rağmen hâlâ yalan söylüyor. Temel efendi de gitmiş, o da yalan söylüyor; yeterli değil filan diyor. Bunları anlamak mümkün değil.
PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ:
(Kimyasal silah iddiası-CHP’li vekiller) Yasal süreç devam ediyor. Gereğini yargı yapacaktır. Bu işin peşini bırakmayacağız.
‘İngiltere’de bu kadar enayi mi var’
“(Kılıçdaroğlu’nun ziyareti) ‘Temiz para getireceğim’ diyor. Sen kimsin? Hani Londra’ya gidişi eleştiriyordun? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Sen iş adamı mısın? Yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Affedersiniz İngiltere’de bu kadar enayi var mı sana kalkacak bu paraları verecek, ‘Al Bay Kemal bunu Türkiye’de nerede kullanırsan kullan’ diyecekler. İstanbul belediye başkanına şunu sorması lazım: ‘Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemde hangi ülkeden ne kadar kredi çekti? Bir bak bakalım.’ Kendi belediye başkanlarına acaba Bay Kemal mi bu parayı, krediyi buluyor? Bu krediye teminatı kim veriyor? Teminatı veren kişi benim. Eğer teminat verirsek adamlar kredi veriyor. Öyle rakamlar söylüyor ki bu rakamları ne İngiliz bankaları verir ne Deutsche Bank verir ne bir başka yer. Kuru sıkı atıyor, mümkün değil.”
‘Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa daha kolay olacak’
“(F-16 ve F-35’ler)
Son atılan adımlardan Yunanistan ciddi manada rahatsız. Biz de başta Amerika olmak üzere Batı’nın Yunanistan’da takındığı tavırlardan rahatsızız.
Dedeağaç bunlardan biri.
Kampı konusu öyle yenilir yutulur değil. F-35 noktası bizi rahatsız etmekten çok Amerika’yı rahatsız ediyor. Biz ödemelerimizi yaptık ama bunlar maalesef karşılığını bulmadı. Bunun üzerine F-16 talebimize ilişkin teknik çalışmalar planlandığı şekilde devam ediyor. Zaman zaman Amerika tarafı, Savunma Bakanım Hulusi Paşa’ya olumlu, güzel şeyler söylüyor. Şimdi bir seçim yaşadılar. Temennim odur ki önümüzdeki ay bazı müjdelerle dolu olsun ve F-16 konusunu çok daha olumlu istikamette geliştirelim. Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçiler açık ara işi önde kapattılar ama Senato var. Senatoda iki üç yer çok büyük önem arz ediyor. Bu iki üç yerde Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa belki iş bizim için çok daha kolay olacaktır.”