İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde ‘Uluslararası Siyasetten Türkiye Analizi’ başlıklı bir konferans veren Gazeteci Yazar Yaşar İçen, terör, Irak, İran, Suriye ve DAEŞ konularına değindi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hüdayi Sayın’ın moderatörlüğünde düzenlenen konferansta konuşan Yaşar İçen, Irak’ta yaşanan gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi. Irak’ta 1 Ekim’den bu yana süren sokak eylemlerinin öngörülen bir durum olduğunun altını çizen Yaşar İçen “Kültürel ve siyasi anlamda Irak ve Türkiye’nin birbirine benzeşiyor. Bu nedenle Türkiye’yi ırak üzerinden okumak gerekiyor” dedi.
“IRAK’TA YAŞANANLAR ÖNGÖRÜLEN BİR DURUMDU”
Konuşmasında “Irak ciddi anlamda Türkiye’nin önüne alması gereken bir tablodur” diyen Yaşar İçen şöyle konuştu:
“Irak’ta 1 Ekim’den beri sokaklar kaynıyor. Bu, öngörülen bir durumdu. Öyle bir dış baskı var ki orada, yönetenler isteseler de bir şeyler yapamıyorlar. Irak’ta kontrolsüzlük var. Lütfen Türkiye üzerinde bir şeyler düşüneceğiniz ve konuşacağınız zaman yönünüzü Irak’a çevirin. Irak üzerinden Türkiye çok daha net okunabiliyor ve değeri daha fazla anlaşılabiliyor. Irak ciddi anlamda Türkiye’nin önüne alması gereken bir tablodur. Irak’a her gittiğimde bana kimi Iraklılar gelip Türkiye vatandaşı olmak için neler yapabileceklerini soruyor. Bazı kişilerin şikâyet ettiği ülkemizin vatandaşı olmak için can atan Iraklılar var. Dışarı çıktığınız zaman bu ülkenin ne kadar vazgeçilmez olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.”
“EYLEMLER SIRADAN DEĞİL”
Kuzey Irak Kürt Bölgesinin referanduma gitme kararı bir ‘oyun’ olarak niteleyen İçen, “Türkiye referanduma gitmenin yanlışlığını yetkililere bildirdi. Bu tavır doğruydu. Ancak referandum yapıldı, Amerika bir tavır gösterdi ve Türkiye de köprüleri atarak ilişkileri askıya aldı. Bölge ile ilişkiler kesilince sonrasında İran da Irak’ın içine yerleşmeye başladı. İran strateji konusunda çok zeki bir ülkedir. Bu nedenle çok güçlü bir şekilde Irak’ın içine yerleşti. İran Irak’ın içine yerleşince ticaret de böylece İran’ın eline geçti ve Türkiye ile ticaret kesildi. Bu nedenle Irak’taki Sokak eylemleri asla sıradan eylemler değildir” dedi.
“ANNELERİN SESİ ARTIK DAHA GÜR ÇIKIYOR”
Konuşmasında Diyarbakır’daki annelerin oturma eylemine de değinen Yaşar İçen, annelerin sessiz çığlığının artık daha cesur bir şekilde ses bulmaya başladığını kaydetti. Evlatları terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin çeşitli nedenlerle daha önce sesini yükseltemediğini ifade eden İçen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir ayı aşkın bir süredir Diyarbakır’da anneler evlatları için oturuyorlar. Annelerin yıllar süren sessiz çığlığı ortaya çıktı. Bu durum yıllardır var. Vatandaş sesini çıkaramıyordu. Çünkü tek kelime konuştuğunda diğer çocuğunu da dağa götürmeleri riski vardı. Korkunç baskılar vardı. Bir noktadan sonra birlikte sesler yükseldikçe etkili olmaya başladı. Bir annenin oturmasıyla arkası geldi. İçlerinde olduğumuz için bu annelerin yıllardır içlerindeki acıyı biliyoruz. Benim ailemin de kendi bölgesinden çıkış sebebi de buydu. Ailem ve yakınlarım terörden mağdur oldu. Ailemden kimileri cezaevine girdi, kimi öldürüldü, kimileri de yurtdışına kaçtı. Türkiye üç nesli, oynanan oyunlara feda etmek zorunda kaldı.”
“TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA VİZYON GELİŞTİRMEYE BAŞLADI”
Konuşmasında Türkiye’nin dış politikada artık bir vizyon geliştirmeye başladığına işaret eden Yaşar İçen “Görüneni değil, görünenin arkasındakini okumamız gerekiyor. Her zaman kendi fikriniz olmalı. Bu nedenle önce ülke içindeki bütünlüğü sağlamamız gerekiyor” diye konuştu. Konferansın ardından İstanbul yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu tarafından Yaşar İçen’e plaket takdim edildi.